Kuzenimin Karısını Artık Ben Sikiyorum

Slm, adım Tunç, 27 yaşındayım. Bursa’da Taksicilik yapıyorum. Benim kuzenimin bir karısı var, ismi Seval, gören der ki bu bir Pørnø Yıldızı, öyle bir kadın. Bir göt var kadında, insanı deli eder. Öyle de bir tahrik edici hareketleri var ki, gel de baştan çıkma yani. Kuzen ise kendi halinde, sessiz sakin birsi. Zaten kafam hiç almamıştı, Seval gibi ateş parçası bir kadının, nasıl kuzenimle evlendiğini.

Seval bir gün Taksi durağından beni aradı ve babasına gideceğini, müşterim yoksa, saat 4’de kendisini götürmemi söyledi. Saat tam 4’de evlerinin önündeydim. Seval indi aşağıya, ama ne iniş, yine öyle bir giyinmiş ki, hani kendisinin kuzenimin karısı olduğunu bilmesem, kesin Orospu derdim. Hatta giyinişi ile kırk yılık Orospulara taş bile çıkartırdı. Neyse, elindeki eşyaları aldım ve bagaja attım, ön tarafa yanıma bindi ve yola koyulduk. Babasının evi yaklaşık 2 saatlik yoldu. Yolda giderken Seval durmadan benim kuzenden şikayet ediyordu, “Kadın halinden hiç anlamıyor, beni hiç sevmiyor!” diye. Zaten ben araba kullanırken bir gözüm sürekli, o yarısı açıkta duran kocaman göğüslerinde ve taş gibi bacaklarındaydı. Sikim kalkmış, kazık gibi olmuştu…

Seval öyle kuzenden dert yanmaya devam ettikçe, aklımdan tek geçen şey, nasıl yaparım da bu karıyı sikerim düşüncesiydi. Ben de yangına körükle gidip, “Senin gibi kadın nasıl sevilmez, sen eşi bulunmaz şahane bir kadınsın!” diye iltifat ediyordum. Seval de gaza gelip, “Odun işte, anlamıyor benim gibi bir kadının kıymetini!” diyordu. Seval’i biraz daha dolduruşa getirmek için, “Kuzen gece işinde nasıl?” dedim. Seval birden sinirlendi, “Bırak yaa, konuşturma beni şimdi! Ama madem sordun, ben de söyleyeyim, kuzenin yatakta da tam odun! Adam ayda en fazla bir iki defa yapar, onda da okşama, yalama, yalatma falan olmaz, iki üç defa girer amıma, boşalır, sonra arkasını döner yatar uyur. Sabah kalkınca da tık yok, erkenden işe gider. Ben de kendimi pørnø film izleyerek tatmin ederim, ama filmlerde en az iki saat sikişiyorlar!” dedi.

Ben hayretle, “Vay bee, demek öyle! Ahh ulan, sen eğer benim karım olsaydın…” deyip, cümleyi bilerek yarıda kestim. Seval de, “Eee ne yapardın?” deyip birden yarağıma elledi. Ellemesiyle birlikte ben de elimi bacaklarına koydum ve okşayarak, arabayla yoldan saptım ve ormanlık alana giren toprak yola sürdüm. Sakin ve gözlerden uzak bir yerede durdum ve dudaklarına yumuldum, arabanın içinde sevişmeye başladık. İki dakika sonra birbirimize kudurmuş köpekler gibi saldırıyorduk. Arabadan çıkıp, bagajdan battaniyeyi alarak kuytu bir yere gittik ve birbirimizi soymaya başladık. Seval’i sırtüstü battaniyeye yatırıp Pørnø Yıldızlarınınkilerine benzeyen memelerini öpüp, arada bir ısırıyordum. Seval kendinden geçmiş, inliyor ve saçımı başımı yoluyordu. Ben amına ininceye kadar Seval iki defa boşaldı ve zevkten bayılacak gibi oluyordu…

Amına kafamı gömüp, yalamaya başladığımda, Seval, “Fazla zamanımız yok, yeter artık sik!” diye bağırarak, beni üstüne çekmeye çalışıyordu. “Sikecem merak etme Orospum!” diyerek, yarrağımı biraz yalattırmak için ağzına verdim, kudurmuş gibi yalıyordu yarrağımı. Sonra bacaklarını iyice ayırıp, bacak arasında yerimi aldım. Yarağımı bunun sulu amcığına birden geçirdim ki, nasıl inledi, anlatamam. Bacaklarını belime dolayıp, beni kendine çekiyor, daha çok sokmamı istiyordu. Yaklaşık 15-20 dakika git gel’den sonra, Seval birkez daha boşaldı ve ben de amına boşaldım. Ama içinden çıkmadan üzerine uzandım ve sarıldık birbirimize, öpüştük. Hiç çıkarmadan 5 dakika öyle kaldıktan sonra, benim yarrak amında hareketlenmeye başladı. Seval’i bir posta daha sikip, ikimiz de birer kez daha boşaldıktan sonra, toparlandık ve tekrar yolla koyulduk…

Seval’i babasının evine bıraktım ve geri döndüm. Ama aradan 20 dakika geçmeden Seval tekrar aradı. “Ne oldu Orospum? Yine mi canın yarrak istedi?” dedim. “Evet gel, sen de bizde kal, senin üç günlük Taksi ücretini verecem, sonra beraber döneriz. Babam sabah çıkıyor kahveye gidiyor, akşam dönüyor, annem zaten şüphelenmez, biz de evde sabah akşam sikişiriz!” dedi. Kafama yatmıştı, “Tamam geliyorum!” dedim ve gittim. Akşam hep birlikte yemek yedik. Annesi, “İyi etmişsin kalmakla oğlum, hem araba kullanmaktan yorulmaz, hem de benzinden tasarruf edersin!” dedi. Ben de çakmasınlar diye, Seval’e ikide bir, “Yengecim!” diyorum. Neyse yemekten sonra benim kalacağım odayı hazırlayıp, anne babası uyumaya gittiler. Biz de biraz TV seyredeceğiz diye kaldık…

Yarım saat falan bekleyip, uyuduklarından emin olduktan sonra, biz de sessizce Seval’in odasına geçtik. Odada Seval’i çırıl çıplak soydum, yatağa uzattım. Ben de çabucak soyundum ve Seval’i ayak parmaklarından saçının teline kadar öpmeye başladım. Amını yaladığımda bu yine kudurdu, inlemeye başladı, “Ben de senin yarağını yalamak istiyorum!” deyince, hemen 69 olduk ve amını yalarken yarağımı da bunun ağzına verdim. Yarağımı öyle bir yalıyordu ki, birden dayanamadım ağzına boşaldım. Seval’in midesi bulandı, koşarak banyoya gitti, ağzını yıkayıp geldi. Bu arada ben oynayarak sikimi kaldırmaya çalışıyordum. Seval sikimi tekrar ağzına alarak kaldırmama yardım ettikten sonra, üzerime çıktı ve yarağımı kendi eliyle amına yerleştirip, üstüne oturdu ve otrup kalkmaya başladı. Yaklaşık 20 dakika sonra ikimiz de boşaldık.

Biraz öyle kaldıktan sonra sırayla banyoya gidip temizlenip geldik. Yatağa uzandık birbirimize sarılarak yarım saat kadar öpüştük elleştik. Benim yarrak yeniden kalkınca, Seval’i domalttım ve arkadan amını sikmeye başladım. Amını sikerken bazen parmağımı götüne sokuyordum ve bu da Seval’in hoşuna gidiyordu. Amını sikerek Seval’i bir kez Orgazma ulaştırdıktan sonra, yarrağımı amından çıkarıp göt deliğine dayadım. İtiraz etmiyor fakat ama kendini sıkıyordu. Gevşemesini, kendini serbest bırakmasını söyledim. Kendini kasmayı bırakınca, birden bir soktum ki götüne, gözünden yaşlar aktı. Bağıracak, ama annesi babası duyacak diye bağıramıyordu da. Zaten fazla sürmedi, götü hiç sikilmediği için çok dardı, götünü 3-4 dakika anca sikebildim ve götüne boşaldım. İkimiz de yorulmuştuk, biraz öpüşüp birbirimize sarılarak uyuduk.

Sabah erkenden daha kimse uyanmadan ben odama gittim, sanki tüm gece odamda yatmışım gibi. Bu böyle üç gün devam etti. Sonra Bursa’ya geri döndük. Yolda gelirken aynı ormanlık yerde bir posta daha sikiştik ve Seval’i evine bıraktım. Ayrılırken, benimle fırsat buldukça sikişmek istediğini ve beni arayacağını söyledi. Ertesi gün telefonum çalınca Seval arıyor diye heyecanla baktım, ama arayan Seval’in annesiydi. Biz Seval’le sikiştiğimiz üçüncü gece, annesi tuvalete kalkmış, gelen sesleri duyunca, kapının anahtar deliğinden bizi izlemiş, “Bana da bir gün misafirliğe gel!” diyor