Evli Yabancı Hatunu Turda Siktim

Selam arkadaşlar, ismim Vural. Kuşadası’nda yaşıyorum ve Türkiye’nin büyük bir seyahat acınasında Kokartlı Profesyonel Turist rehberi olarak çalışıyorum. Bu anlatacağım olayı geçen sene yaşadım. Kuşadası’ndan bir yabancı turist kafilesiyle 2 günlük Pamukkale turuna çıkacaktım. Sabah kalkış saati geldi hareket ettik. Tur başlayınca ilk işim kendimi ve şoförü tanıtmak olur. Sonra da tur güzergahını ve 2 günlük programımızın detaylarını anlatırım. Tabii bu arada otobüsteki grubu tepeden tırnağa süzerim, aralarında ‘Halı, Kuyum, Deri’ müşterisi var mı, sikilecek karı var mı diye. Hemen hemen her grupta mutlaka bir iki sikilecek karı çıkar. Kesinlikle bu bir abartma veya atma değildir !!!

O gün de grupta çoğu evli çift olmak üzere birkaç tane de tek karı vardı. Tek karılar pek öyle ahım şahım güzel değillerdi. Otobüsteki en güzel ve sexy karı olan, 30’lu yaşlardaki Sylvia ise maalesef tura kocası ve 2 küçük çocuğuyla katılmıştı. Hani kocası ve çocukları olmasaydı kesin sikmek isterdim ve sikerdim de. Başından beri o aileye, Halı alacak müşteri gözüyle baktım, o niyetle ilgilendim. Yorucu bir otobüs yolculuğundan sonra Pamukkale’yi ve Hierapolis antik kentini, antik tiyatro ve mezarlığı gezdikten sonra akşam otele giriş yaptık. Grubun oda anahtarlarını dağıttım, akşam yemek saatini bildirdim ve otelin termal havuzunun gece 23:00’e kadar açık olduğunu, şifalı suda yüzebileceklerini söyledim. Grup odalarına dağıldı. Akşam yemek saatinde restorana indiler, grupça yemek yedik. Tüm gruba birer duble Rakı ısmarladım. Bunu herzaman yaparım, grubun neşesini ve memnuniyetini yükseltmek için. Genelde gruptaki yetişkin herkes ısmarladığım Rakıyı içer. Tadına bakıp da sevmeyen olursa, ona bir kadeh Şarap ısmarlarım. Yemekten sonra sadece bizim gruba özel dansöz çıktı. Dansözün şovundan sonra kalktık. Kimisi otelin barına, kimisi de termal havuza yüzmeye gitti. Ben de mayomu giydim ve termal havuza gittim.

Havuzda 4-5 tane yaşlı müşteri ve Sylvia yüzüyordu. Ben de girdim havuza, kendi halimde yüzüyordum. Sylvia’ya özellikle yanaşmıyordum ki, havuzun yanı başında çocuklarıyla oturan kocası kıl olmasın ve ertesi gün gireceğimiz mağazalardan alışveriş yapsınlar diye. Saat 22:00’ye kadar falan yüzdük. Bu arada ben kocasının yanından yüzerek geçerken adamla bazen bir iki kelime bir şeyler konuşup geçiyorum, arayı ısıtmak için, güvenini sağlamak ve iyi satış yapmak için. Yüzerken Sylvia’yla karşılaştığımızda ve birbirimizin yanından yüzerek geçerken sadece tebessüm ediyorduk birbirimize…

Derken havuzda yüzen o yaşlı müşteriler çıkıp yatmaya gidince, havuzda sadece Sylvia ve ben kalmıştık. Durum böyle olunca ben özellikle Sylvia’nın yüzdüğü yere yakın yüzmüyordum. Sonra kocası Sylvia’ya seslendi, çocukların uykusunun geldiğini ve sabah erken kalkılacağını söyleyerek havuzdan çıkmasını istedi. Fakat Sylvia kocasına, “Sen yatır çocukları, ben havuz kapanana kadar yüzeceğim!” dedi. Kocası da cevap vermeden çocukları aldı odaya gitti, ama Sylvia’ya sinirlenmişti.

Biz kaldık mı koskoca havuzda Sylvia ile baş başa! Sylvia yüzerek yanıma yaklaştı ve bana turun ertesi günkü etabıyla ilgili sorular sormaya başladı. Havuzun kenarına tutunduk, suyun içinde tur hakkında konuşmaya başladık. Derken Sylvia pat diye damdan düşer gibi, “Rehberlerin çok çapkın olduğunu duymuştum, bana niye hiç asılmıyorsun? Kocamdan mı çekiniyorsun, yoksa beni yeterince çekici ve güzel bulmuyor musun?” dedi. Ben cevap vermek istemedim, sadece gülümsemekle yetindim. “Anladım, Evlisin!” dedi. Evli olmadığımı, bu meslekle evliliğin yürümediğini söyledim. O halde niye asılmadığımı tekrar sordu ve suyun içinde ayağını önüme uzattı ve sikime bastırmaya başladı. Resmen sikişmek istiyordu. Ben yine mesafeli davranıyordum, çünkü havuzun etrafında bir iki tane yavşak garson dolanıp duruyordu. Böyle şeylerin acentenin kulağına gitmesi pek hoş olmadığı için, garsonların veya diğer otel personelinin yanında müşterilerle bu tür yaklaşımlarda bulunmamaya çalışıyordum. Sylvia, “Kocamdan çekiniyorsan, çocukları odada yalnız bırakıp gelemez o!” dedi…

Ben de, “Madem öyle, 201 nolu odada kalıyorum, 5 dakika sonra odama gel o halde!” dedim ve Sylvia’yı havuzda bırakıp odama gittim. Az sonra kapıyı tıklattı, açtım. Sylvia içeri girdikten sonra kapıyı kapadım ve kapının arkasında öpüşmeye başladık. Ama nasıl öpüyor, resmen dudaklarımı kemiriyor, elini de mayomun içine sokmuş sikimi avuçluyor. Ona, “Yavaş ol biraz yavrum, bu acelen ne?” desem de beni dinlemiyor, kıtlıktan çıkmış gibi saldırıyor. Dudaklarımı bırakıp önüme çömeldi, mayomu çıkarıp sikime saldırdı. Zaten kalkmış sikimi bir süre ağzına alıp sakso çekip iyice kıvama getirdikten sonra, bikinisinin altını üstünü fora edip, elimden tutarak yatağa sürükledi beni. Sırtüstü yatıp bacaklarını ayırdı. Elimi kıllı amına attım, okşamak, biraz yalamak istiyordum, “Bırak şimdi! Gel buraya!” diyerek beni üstüne çekti. Bacaklarını belime dolayarak tek hamlede sikimin tamamını amına vakumladı. Ben ağır ağır pompalamaya başladım, fakat Slyvia öyle bir acele ediyordu ve hızlı sikmemi istiyordu ki, sanki kaçan Uçağa yetişmek ister gibiydi.

Daha amına gireli 1 dakika olmadan bu sarsılmaya ve titremeye başladı ve orgazm oldu. Çok kadın siktim, ama bu kadar çabuk orgazm olan bir kadın daha görmemiştim. Kazık gibi sikimi amının içinde esir tutuyordu, bırakmıyordu ki ileri geri yapayım. Dudaklarını uzatarak dudaklarımı kaptı ve dudaklarımı kemirirken, amını gevşetti ve altımda kendisi hafif hafif ileri geri yapmaya başladı. Ben de bu hareketlerine katılıp amına girip çıkmaya başladım. Fakat bir türlü tam olarak ne istediğini anlayamıyordum, hızlanıyordum, sikimi amında kıstırarak beni yavaşlatıyordu. Amına yavaş yavaş girip çıkıyordum, bu sefer de belimden asılarak hızlanmamı istiyordu. Bir de sikişirken hiç konuşkan değildi, ne birşey söylüyordu, ne de herhangi bir inleme sesi çıkarıyordu. Doğrusu karıyı ne tarzda sikeceğimi bilemiyordum…

Neyse ki hatun, sikim amındayken beni yatağa devirdi ve yuvarlanarak üstüme çıktı ve insiyatifi eline aldı. Başladı kafasına göre üstümde zıplamaya. Bazen deli gibi hızlanıyor, bazen durma derecesinde yavaşlıyordu. Sonunda göğüslerini bana iyice yapıştırarak, kısa kısa gidip gelmelerle yeniden orgazm oldu. Ben daha boşalmamıştım, sikim kaygan amının içinde zonkluyordu ve hareket etmeme müsade etmiyordu. Kasılması ve titremesi bitince sordum, “Peki ben ne olacağım?” diye. Sikimin üstünden indi ve saksoya başladı. Taşaklarımı sıkarak sikimi 4-5 dakika emdikten sonra ağzına boşalttı, döllerimi direkt midesine indirdi. Sikimi yalayarak temizledikten sonra, benim şaşkın bakışlarım eşliğinde bikinisini giydi ve “Kusura bakma, sabaha kadar kalmak isterdim, fakat gitmem gerek, kocam sinirden kudurmuştur şimdi. Zaten kocamla aramız bozuktu, Türkiye’ye tatile gelme sebebimiz çatırdayan evliliğimiz yeniden rayına oturtmak içindi!” dedi. Dudağıma bir öpücük kondurup gitti…

Sabah, turun 2. ve dönüş gününde, Sylvia’nın da kocasının da suratları asıktı. Muhtemelen dün gece kavga etmişlerdi. Mağzaları ziyaret ettiğimizde ise, ikisi de girmedi içeriye, yani o aileye Halı falan satamadım. Tur bitip Kuşadasına vardığımızda, tüm grup neşeliydi ve otobüsten inerlerken bana ve şöföre teşekkür edip, bahşiş vererek ön kapıdan indiler. Sylvia ve kocası ise arka kapıdan inip, bizle vedalaşmadan otellerine gittiler. Tatilleri boyunca birdaha da görüşmedik. Havaalanı transferlerine de Transfermenler eşlik ediyor ve benim de o gün zaten turum vardı.